28 Kasım 2010 Pazar

her gönülde bir aslan yatar



hakkında bu kadar az entry girildiğine şaşırdığım film. çok izledim ama en son ne zaman izledim onu hatırlamıyorum.akılda kalması gereken replikleri unuttum. yalnız zeki alasya'nın sanırım polis olması için ilkokuldan diploma alması gerekiyordu, ve ekürisi metin akpınar da ona sınıfta eşlik ediyordu. o derslerin birinde sınıftaki öğrenciler "ılgaz anadolu'nun sen yüce bir dağısın" eserini haykırarak söylüyorlardı.

zeki alasya bekçiydi ve metin akpınar arkadaşının mesleğinde ilerlemesine yardımcı olmak için dümenden bir soygun düzenletmişti. hesapta hırsızları zeki alasya enseleyecek ve kahraman olacaktı. ama zeki alasya olayı bir türlü kavrayamadı. hırsızları gecenin bir vakti "ev taşıyorlar" sandı ve para ile ayarlanan hırsızları en sonunda "anlasana be abi" diye isyan ettirdi.

zeki alasya'nın bir gelin arabasının arkasından el salladığı kısımda göz ya$ları boca edilir...

27 Kasım 2010 Cumartesi

''aptal puma sendromu ''

Pumayı bilirsiniz. Hani vahşi kedilerin uzak atalarından. Yaklaşık iki metre uzunluğundaki benekli yırtıcı.

Birçok özelliği ile ünlüdür bu ormanların harika kedisi. Ama en çok ta hızlı ve kıvrak koşusu ile tanınır. Avının peşinedüştüğü andan itibaren giderek hızlanan ve vücudunun tüm eklem ve kaslarını ortaya koyan hareketlerini seyretmek bir zevktir. Bu ölüm koşusu bazen pumanın , bazen ise hayatı için koşan kurbanın zaferi ile sonuçlanır. 


Puma avının peşinden sürdürdüğü "ölüm koşusunu" her zaman fark ayarlayabilir Yani bir ceylan ele geçirmek için koştuğu süre ile, bir tavşanın peşinden geçirdiği süre asla aynı değildir. koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı anda puma koşmaktan vazgeçer. 


okuduğum romanda rastladım bu aptal puma sendromuna..şimdi bakıyorumda bazı şelerin peşinden anlamsızca sürüklenebiliyor insanoğlu.hayvansa hayvan olabilir bakıp ders çıkarabiliriz ama değilmi :)
çok sürüklüyoruz kendimizi anlamsızca ..fazla değer veriyoruz insanlara fazla irdeliyoruz fazla ilgileniyoruz..oysa herşey ortada aptal puma sendromuna bak sen.. :) demekki napıyoruz  tavşan kaç puma tut yok bundan sonra de haydi iyi geceler ... ;)

ne olacak şimdi

yurttayım odada nette çekmeyince insan kendini radyoya vuruyor....neyse reklam yok radyo ve yayına gerekte yok..bi sabah programı sırasında arko fonda çalan bir müzik duydum.harika dedim buda ne böyle hem eğlenceli hemde hafif bi şanssızlk bahtsızlık gibi bi durumu tarif ediyor sanki.. sonra nete daldım yeşilçam dedim ordan girdim burdan cıktım buldum paylaşayım dedim.. ''ne olacak şimdi '' filmi izlemeyenlere filmide tavsiye ederim..şener şen levent kırca :D

17 Kasım 2010 Çarşamba

''unutulmayanlar sonhabar'' dinleyelimm


Eylem AktaÅ� - Hüzn-ü Kar (Unutulmayanlar)
Yükleyen selim_siyah. - DiÄ�er müzik videolarına göz atın.

Sevgiye Dair

"Gerçek sevdayi yasadin mi ki" diye sorma bana, Belkide bunu ancak hayata gözlerimi kaparken yanitlayacagim. Sadece bugün önüme; yüregimi, ruhumu, bedenimi ve aklimi koyup, Varolusumla yasayip yasatabilecegim kendi sevdamin hayalini kuracagim. 

"Dünyadaki en güzel şey nedir?" sorusunu Sacha Guitry, "Sevmek sonra da sevilmek" diye yanıtladı. "Neden sevmek sevilmekten daha güzel?" diye sorulduğunda ise cevabı: "İnsan sevdiğine sevildiğinden daha emindir de ondan" oldu.  

Sevilmekten ziyade sevebilmek bir mucizedir. Dünyaya geldiğimiz an tanışıp memnun olduğumuz ilk şey sevgi olsa gerek. İşte bu tanışıklıktan itibaren sevgi hayatımıza girer ve ölünceye kadar da bizimle beraber olur. Çünkü insan yaşamının her devresinde sevgiye ve ilgiye açtır.

Bu açlığı da sevgiden başka doyuracak bir şey yoktur. Farklı dillerde de konuşsak ya da hiç konuşamasak da, gözlerimizin dilidir. Sık sık duymak istediğimiz, duymaktan sıkılmayacağımız iki kelimedir “Seni seviyorum”.

Selvi Boylum Al yazmalım filmini bilmeyenimiz yoktur. Filmin sonlarına doğru Türkan Şoray' ın son sözleri sevgiyi ne güzel tanımlıyor değil mi ? "Sevgi neydi ?Sevgi sıcacık insan eliydi.
Sevgi emekti"

Dostoyevski'nin dediği gibi:

"Sevginin bulunmadığı yerde aklı da arama." 

Ben tecrübelerim sonunda şu gerçeği anladım ki sevildiğinden emin olmayan bir insanı tıbbın
en iyi ilaçları dahi hayata bağlayamaz. Bütün mutlulukların başı Sevgi, evet sevgi iyileştiriyor.
Sevgiden nasibini almış bir gecekondu çocuğu sevgiden mahrum kalmış bir fabrikatör çocuğundan daha mutludur.
Her şeyin başı sevgi, her şeyin ortası sevgi yine her şeyin sonu sevgi... 

14 Kasım 2010 Pazar

Canım Kardeşim Film Müziği ve İçeriği

Türkiye’de yaşayıp da bu filmi seyretmeyen var mıdır hala bilemiyorum. Eğer varsa emin olun gerçekten çok şey kaçırmış demektir. Çünkü 1973 yapımı bu filmde, oyunculuklardan tutun da barındırdığı drama kadar Türk sineması için örnek teşkil edebilecek nitelikte bir film olduğunu düşünüyorum.

Mevcut kadrodan da anlaşılacağı üzere oyuncuların rollerini layıkıyla yerine getirdiğini söyleyebiliriz. Özellikle de Kahraman rolündeki minik yeteneğin bu filmde göstermiş olduğu büyük başarı gerçekten izlenmeye değer. O yaştaki bir çocuğun, kendi masumiyetinden ve saflığından sıyrılmadan kendisine verilen rolü gerçekleştirmeye çalışması büyük başarı.

Filmin ilk anlarında biraz eğlenceli biraz traji komik olaylarla, dram unsuru komedinin içinde eritilerek seyirciye sunulmaya çalışılmış. Can alıcı olaylara geçilmeden önce güzel bir girizgâh yapıldığı söylenebilir.
Yoksul bir gecekondu mahallesinde yaşayan iki samimi arkadaşın karşılaştıkları güçlüklere karşı birlikte verdikleri mücadele konu edilmiş. Tabi olayın merkezinde ağırlıklı olarak o yoksulluğun içinde amansız bir hastalığa yakalanan küçük çocuk ve abisinin ilişkisi bulunuyor.
Bu filmin bu kadar etkileyici yönünün olmasındaki en büyük etkenlerden birisi günümüzde de bu kadar olmasa bile bazı kesimler için hala aynı olayların yaşanıyor olmasıdır. Karakterlerimiz, birçoklarının belki de hiçbir zaman aklına gelmeyen, ihtiyaç duymadığı şeyler için öyle mücadele veriyorlar ki yaşadıkları dramı içinizde hissediyorsunuz. Ve bu sahnelerde kullanılan müzikler de filmin etkileyici yönünü arttıran unsurlar arasında.
İnsanlar hayatları boyunca elbette ki yaşadıklarına göre birçok ya da az da olsa bazı duygulardan mahrum kalabilirler. Mesela aşk… Herkesin başına gelemeyecek kadar özel ve nadir rastlanılan bir duygudur. Ama dram… Kesinlikle insan hayatının her zerresine az da olsa işlemiş olabilecek bir duygudur. Ve bu kadar sık rastlanmasına rağmen bu filmdeki işlenişiyle de etkililiği tartışılmazdır.
Bazı duyguları ifade etmeye çalışırken insan anlatacak kelimeleri bulmakta güçlük çeker ya işte bu filmi anlatmaya yetecek kelimeler yüreklerin hangi köşelerinde gizlidir bilinmez.

filmin son sahnesinde Tarık Akan'ın kardeşinin ölümüyle bağırmasıyla içeride televizyon izleyen Halit Akçatepe'nin tepkisi unutulmazdır.Ölüm acısı ancak bu kadar iyi ifade edilebilir.

Kesinlikle Türk sinema tarihinin en önemli filmlerindendir.

merhametine dön

bazen

Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan,
Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın...


William Shakespeare

13 Kasım 2010 Cumartesi

ben yakın sen uzak



Ana baashaq el-bahr
Statik bir günü dalgalandıran şey, o ince sesli kadının "ben denize aşığım" demesi oldu. Yamulduğumu hissediyorum. Rafa kaldırdığım ilaçlara mı koşmalı?

Nagat El Saghira'nın söylediği "Ana baashaq el-bahr" şarkısı sadece müziğiyle değil, sözleriyle de ayrı bir güzelliğe sahip olunca, yamukluk hissi de ikiye katlandı. Özellikle de en sonunda:

"Anta habibi... Anta qull'el-hayat"

(İngilizcesini bulduğum sözleri Türkçeye çevirmeye çalıştım, buyrun)

Ben denize aşığım,
Senin gibi sevgilim, sevgi dolu
Ve bazen senin gibi, deli dolu
Göçmen, misafir
Bazen, senin gibi, gizemli
Bazen, senin gibi, üzgün
Ve bazen sepsessiz
Denize aşığım

Ben semaya aşığım,
Senin gibi, bağışlayıcı
Yıldızlarla ve mutlulukla örülmüş
Bir sevgili, bir yabancı
Çünkü senin gibi, çok uzak
Ve bazen, senin gibi, çok yakın
Şarkı dolu gözlerle,
Semaya aşığım

Ben yola aşığım,
Çünkü üstünde tanıştık
Mutluluğumuz ve sefaletimiz
Dostlarımız ve gençliğimiz
Gözyaşlarımızın güldüğü yerde
Ve mumlarımızın ağladığı yerde
Dostumuzu kaybettiğimiz
Yola aşığım

Ben denize aşığım
Ve ben semaya aşığım
Ve ben yola aşığım
Çünkü bunlar hayat
Ve sen sevgilim,
Sen hayattaki herşeysin

hüzünlü değilim mizacım böyle...

hayallerimizi satmadık ya.. | izlesene.com

hoşbulduk

sevgi ve saygılarım hoşgeldim ama elim boş gelmedim..sürprizlerim var blog  bekle ve gör..