11 Aralık 2010 Cumartesi

ah bivefa ah

Hep fosillerin arasından çıkar imrenilen aşklar, ki ben aşk demeden de anlatırdım derdimi fakat anlamazlar diye korkarım. korkarım ben bu gece tribüne oynayan bir matadorum, pelerinim kadifeden.

aşk denince hep dağ delicilik, çöl gezicilik, hep kahramanı sıkıntılara sürükleyicilik: olmadık maceralara gebe kalemler: olmadık!
olmadık işte, biz öyle aşık olamadık! hikayemizi yazan kalem aşkı başka türlü anlattırıyor bize, başka türlü yaşattırıyor: şarap mahzeninin ayık bekçileriyiz, gazoz şişeleri elimizde, kendimizden geçemiyoruz, birbirimizi seçemiyoruz!

ah bivefa ah!

bivefa da kim oluyor ?

ah! aşkla şarabı aynı cümlede yanyana getireceğimi de zannetmezdim, aşık olacağımı da. bunca ayıklıkta aşık olmak hikayemizi yazan kalemin marifeti!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder